Ekran kullanımının bir çocuğun gelişimi üzerindeki potansiyel etkileri, modern dünyada her geçen gün daha fazla endişe haline geliyor. Common Sense Media'nın yayınladığı istatistiklere göre, 8 yaş ve altındaki çocukların neredeyse yarısının kendi tablet cihazı bulunuyor ve çocuklar günde ortalama iki buçuk saatlerini dijital ekranlar önünde geçiriyorlar. Psikologlar ve çocuk gelişimi uzmanları, çocukların ve gençlerin tablet, telefon, bilgisayar, televizyon gibi ekranları kullanmaları ile ilgili olarak daha derin endişeler ortaya koyuyorlar. Peki bu kadar ekran kullanımı ve tüketilen içerikler çocukları nasıl etkiliyor?
Ekran Başında Kalma Süresi Bir Çocuğun Öğrenme Yeteneğini Nasıl Etkiliyor?
Bilimsel verilere göre, okula giden her 4 çocuktan 1 tanesi iletişim güçlüğü, dil sorunu, bozulmuş motor beceriler ve duygusal eksiklik gibi gelişimsel gecikmeler yaşıyor. Ne yazık ki çocuklarda ekran kullanımının zararları, gelişim süreçlerini potansiyel olarak engelleyebilecek önemli risk faktörlerinden biri olarak kabul ediliyor. Bu tür gelişimsel gecikmeler, öğrenme sürecini önemli ölçüde etkiliyor ve aynı zamanda bir çocuğun akademik başarısına engel teşkil ediyor. Ulusal Sağlık Enstitüleri tarafından yakın zamanda yapılan bir araştırma, ekran kullanımı yaklaşık 2 saat olan çocukların düşünme ve akıl yürütme gücünün ve dil işleme becerilerinin olması gerekenden daha düşük olduğunu gösteriyor. Dahası, ekran başında 7 saatten fazla zaman geçiren çocuklarda akıl yürütme ve eleştirel düşünmeden sorumlu beyin bölgesi olan korteksin inceldiğinden bahsediliyor.
Özellikle 3 yaşın altındaki küçük çocuklarda fiziksel, davranışsal, duygusal ve bilişsel gelişmeler çok hızlı gerçekleşiyor. Genellikle çocuklar, yetişkinlerin, özellikle de ebeveynlerinin faaliyetlerini ve davranışlarını gözlemleyerek çevrelerinden öğreniyorlar. Aşırı ekran süresi, bir çocuğun kendine özgü günlük etkinlikleri deneyimleme fırsatını önemli ölçüde sınırlayabiliyor ve bu da ekran dışı konular ve gerçeklerle ilgili genel ilgi alanlarının daralmasına neden olabiliyor. Başka bir deyişle, ekranlarda sanal dünyaya yoğun bir şekilde maruz kalan bir çocuk, genellikle gerçek hayatta arkadaşlarıyla ve ailesiyle oynamak, egzersiz yapmak ya da etkileşim kurmak için daha az zaman ayırıyor. Bu da bir çocuğun fiziksel/mental gelişimini ve olgunlaşmasını önemli ölçüde etkileyebiliyor. Ayrıca, ekrandaki mavi ışığa çok fazla maruz kalmak, uyku hormonu olan melatoninin salgılanmasını engelleyerek uyku yoksunluğuna da neden olabiliyor.
Doğru Ekran Kullanımı Nasıl Olmalı?
Amerikan Pediatri Akademisi'ne göre, 2-5 yaş arası bir çocuk için ekran süresi günde 1 saatten az ile sınırlandırılmalıdır. Aynı şekilde, 18 aydan küçük bir çocuğun dijital ekranlar ile kesinlikle vakit geçirmemesi gerektiğinden bahsediliyor. Ama ne yazık ki Dünya Sağlık Örgütü'nün verilerine göre, 0-8 yaş arası çocukların yaklaşık %98'i ekranlarda günde 2 saatten fazla zaman geçiriyor. Bir çocuğun aşırı ekran süresinden korunması için bazı önlemler almak mümkün. Örneğin, ekran süresinin kaçınılmaz olduğu belirli durumlarda, ebeveynlere çocuklarıyla birlikte ekrandaki programları izlemelerinin yanı sıra programların içeriği hakkında çocuklarla etkileşimde bulunmaları tavsiye ediliyor. Bu sayede çocuklar ekranlarda vakit geçirirken yüz yüze etkileşimlerin avantajlarından da yararlanabiliyorlar.
Araştırmalar, bazı kaliteli eğitim programlarının yanı sıra interaktif medyanın okul öncesi çocukların akademik becerilerini geliştirmede faydalı olabileceğini gösteriyor. Ayrıca araştırmacılar, çevrim içi ve çevrim dışı zaman arasında bir denge kurmanın çok önemli olduğundan bahsediyorlar. Çocukların aileyle vakit geçirirken ya da yemek zamanı ve yatma zamanı sırasında ekranlara maruz kalmaması gerektiğini söylüyorlar. Çocuklar yakınlarındaki yetişkinlerin faaliyetlerini taklit ettikleri için ebeveynlerin örnek olmak amacıyla kendi ekran zamanlarını da kısıtlamaları öneriliyor.
Comments